31 Mart Pazar günü yapılacak olan yerel seçim çalışmaları kapsamında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Erzincan’a geldi. İl yönetimi, partililer ve vatandaşların karşıladığı Başkan Baş, Erzincan’da olmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.
Parti il binasının bulundurdu Selimiye İş merkezi önünde partililere ve vatandaşlara bir konuşma yapan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş; ‘ Türkiye'de işçilerin, emekçilerin, halkın yaşadığı sorunları ve gerçek çözüm önerilerini en yüksek sesle dile getirmek için mücadele ediyoruz’ dedi. Konuşmasının devamında Baş şunları kaydetti: “Bildiğiniz gibi yerel seçim süreçleri tüzel siyasetçileri açısından yalanın günah sayılmadığı, mikrofonu eline alanın vatandaşa eski günlerdeki yalan rüzgarı dizisini hatırlattığı günler. Biz bu anlayışı, bu siyaset anlayışını elimizin tersiyle kenara itiyoruz. Ve bulunduğumuz her yerde, her platformda ülkenin gerçeklerini Türkiye'de işçilerin, emekçilerin, halkın yaşadığı sorunları ve gerçek çözüm önerilerini en yüksek sesle dile getirmek için mücadele ediyoruz. Bizim arkadaşlar siyaset anlayışımızın temeli şudur: Kim ki size ‘Bana oy verin, gelişini merak etmeyin.’ ‘Bana oy verin, ben sizi kurtaracağım.’ diyorsa bilin ki o size yalan söylüyordur. O sizi aldatmak istiyordur. Bizim inancımız, bizim bakışımız halkı halktan başka kurtaracak bir güç yoktur. Halk ancak aklını, yüreğini, bileğini birleştirdiği zaman, halk ancak kurtuluşu kendi ellerine aldığı zaman bu ülkenin gerçekten refaha çıkması mümkündür. Gerçekten eşit, gerçekten özgür, gerçekten kardeşçe yaşayacağımız bir ülkenin tek bir garantisi vardır. Bu ülkenin alın teriyle yaşayan onurlu, namuslu insanlarının kol kola girmesi omuz omuza girmesi. İşte bu anlayışın gereğidir ki seçim dönemleri bizim için emekçilerin birleştirilmesi dönemleridir. Seçim dönemleri işçi sınıfının mücadelesinin büyütülmesi gereken dönemlerdir. Biz onlar gibi seçim dönemlerini koltuk kavgalarıyla geçirmiyoruz. Emekçi sınıfları için, işçi sınıfı için yeni mevziler kazanmak, yeni örgütlenmeler yaratmak ve gerçek bir kurtuluş mücadelesinde büyütmek için yürüyoruz. O yüzden seçim dönemi bizim için yeni illerin yeni ilçelerin, yeni beldelerin mücadele mevziisine katılması dönemleridir. Ve bugün Erzincan'da sadece seçim çalışmalarına destek olmak için değil Erzincan'dan Türkiye işçi sınıfının kurtuluş mücadelesine yeni bir mevziiyi katmak için geldi. Aradaki fark şudur arkadaşlar bakın çok basittir aradaki fark. Onlar diyorlar ki ‘Biz yoksullara yardım edeceğiz.’ Biz diyoruz ki; biz yoksulluğu ortadan kaldıracağız. Hiç kimsenin yoksul olmadığı bir düzen kuracağız. Aradaki fark şudur. Onlar diyorlar ki ‘Beş parmağın beşi de bir değil.’ Biz her eşitlik dediğimizde gidin deneyin. Eşitlik istiyorum deyin. Adalet istiyorum deyin. Hemen diyecekler ki ‘Beş parmağında beşi bir değil ki kardeşim.’ Biz de diyoruz ki doğru. Biz farklıyız. İnançlarımız farklı, görüşlerimiz farklı, renklerimiz farklı, cinsiyetlerimiz farklı, memleketlerimiz farklı. Siz bizi tek tip yapmaya çalışıyorsunuz zaten.
Biz beş parmağın beşi gibi her birimiz birbirimizden farklıyız. Ama bildiğimiz bir şey var. Dünyanın her yerinde insanların alın terinin rengi yoktur. Gözyaşının rengi yoktur. Biz alın terinin ve gözyaşının birleştirdiği insanlarız. O yüzden birbirinden farklı beş parmak, birleştiğinde yumruk oluyor ve emekçinin hakkını alıyor. Biz bu birbirinden farklı beş parmağı birleştirmek için, emeğin alın terinin birleştirici gücüne inanarak bugün burada sizlerin karşısındayız. O yüzden belki başkaları için önemli değil. Bir parti binasının açılışıdır. Belki bir parti tabelasının asılması kimse için önemli gözükmeyebilir. Ama bizim için, işçi sınıfının mücadele birliği, işçi sınıfının yeni bir mevzii kazanması dünyada atılacak en önemli adımlardan bir tanesidir. O yüzden bugün burada sadece bir tabela asmıyoruz. Bugün burada sadece bir bina açmıyoruz arkadaşlar. Biz bugün burada Erzincan'da işçi sınıfına yeni bir ev açıyoruz. Biz burada Erzincan'da direnen, mücadele eden, gelecek kaygısı yaşayan gençlerin bir araya gelebileceği bir mevzi yaratıyoruz. Biz bugün Erzincan'da köleliğe mahkûm edilmek istenen kadınların yan yana gelebileceği bir dayanışma evi inşa ediyoruz. Biz bugün Erzincan'da haksızlığa uğrayan, haksızlığa karşı mücadele eden herkesin işte burası benim yuvam diyebileceği bir mücadele merkezi açıyoruz. Burayı sakın ola Türkiye İşçi Partisi'nin İl Başkanı'nın, İl yönetiminin ofisi, onların oturacağı bir yer olarak görmeyin. Burası yeni bir mücadele mevziisidir. Ve inanıyorum ki bizler Erzincan'dan da Türkiye'yi kendi babalarının çiftliği sanan, Türkiye'yi istedikleri gibi yönetebileceklerini sanan, Türkiye'nin kaderini bir kişinin iki dudağına emanet eden o anlayışa karşı ortak aklın, ortak yüreğin, ortak bileğin, zaferine yeni bir halka daha ekliyoruz. Mücadelemizi büyütecek yeni bir adımı daha hep beraber atıyoruz. Bizim inadımız sağlam, irademiz sağlam. Bu memleketin özgürlüğü için ancak ve ancak işçi sınıfının mücadele birliğiyle mümkün olur. Biz o mücadele birliğini sağlamaya geldik.” Dedi.
Konuşmasının ardından partiler ile birlikte il binasının ofisinin açılışını gerçekleştirerek belde belediyelerdeki ziyaretlerine devam etti.