Mustafa Sarıgül, Suriye konusunun bir hayalle başladığını ilk düğmenin yanlış iliklendiğini, sonrasının da hep yanlış gittiğini söyledi.

“Devleti yönetenler kapıları açtılar, “Gelin kardeşim Türkiye size bakar” dediler. Dünyanın, Suriyelileri Türkiye’ye zimmetlemesi gibi ülkeyi yönetenler de Suriyelileri milletin üstüne zimmetleyip geri çekildiler,” diyen Sarıgül sözlerine söyle devam etti:

HALK, KENDİSİ İÇİN HARCANMAYAN KAYNAKLARIN SURİYELİLERE HARCANMASINA ÖFKELİ

“Yıllar geçti, millet bunaldı. Halkımız kendisi için harcanmayan kaynakların Suriyelilere harcanmasına öfke duydu. Ekonomi kötüye gittikçe, işsizlik arttıkça, geçim sıkıntısı arttıkça, bu öfke daha da arttı. Sığınmacılar halkımızın gözüne batmaya başladı. Bunlar galiba gitmeyecekler kaygısı arttı. Kayseri’de ve başlayan ve diğer illere yayılan olayların nedeni budur.

Artık bu sorunu çözmek zorundayız hiç lafı evirip çevirmeye gerek yok. Bu sığınmacıları ülkesine göndermek zorundayız. Bu misafirlik artık bitmelidir. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in dediği gibi bunun yolu Esad’la görüşmekten geçiyor.”

“Bütün dünyanın şunu bilmesi lazım. Bu sorun Türkiye’ye para vererek, sığınmacıların Türkiye’de kalmalarını sağlayarak çözülemez,” diyen Sarıgül, dünyaya şöyle seslendi:

TÜRKİYE BATI’NIN GÖÇMEN DEPOSU DEĞİLDİR

“Türkiye dünyanın bekçisi değildir. Türkiye Avrupa’nın koruması hiç değildir.”

Sarıgül, Suriyelilere yönelik kızgınlık nedeniyle sokağa çıkan veya çıkmayı düşünenlere, “Bu sorun böyle çözülmez. Haklı iken haksız duruma düşmeyin” dedi.

Basın toplantısında ülkeyi yönetenlere de seslenen Sarıgül, “Kitle hareketlerinin nereye varacağı belli olmaz. Sokağa çıkma yasağı dahil her tedbiri alın. Megafonla bu iş olmaz,” uyarısında bulundu.