Erzincan'da ‘Gençlik’ Vizyon Çalıştayına Katıldı

Erzincan’da Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından "Gençlik Politika Belgesi Vizyon Çalıştayı" düzenlendi. Çalıştaya katılan gençler, çeşitli konularda bilgi sahibi olmanın ve deneyim kazanmanın heyecanını yaşadı.

Erzincan'da ‘Gençlik’ Vizyon Çalıştayına Katıldı

Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalıştay, gençlerin politika geliştirme süreçlerine doğrudan katkı sağlamalarını amaçlıyor.

Erzincan Gençlik Merkezi Salonunda düzenlenen programa, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Gençlik ve Spor İl Müdür Vekili Fatih Çöpür, GSB Erzincan Gençlik Merkezi Müdürü T. Ertuğrul Köroğlu'nun yanı sıra kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, üniversite ve lise öğrencileri katıldı.

İstiklal Marşının okunması ve Saygı Duruşunun ardından çalıştayın açılışında konuşan Gençlik ve Spor İl Müdür Vekili Fatih Çöpür, “Bugün geleceğimizi şekillendirecek önemli bir adım atıyoruz. Gençlik Politika Belgesi Vizyon Çalıştayımıza hepiniz hoş geldiniz. Bu çalıştaylar 81 ilde gençlerimizin sesini duymak, gençlik politika vermesine katkı sağlamak adına düzenlenmiştir Bugün burada ilim ve teknolojiden, çevre bilim eğitiminden, istihdama birçok başlık altında fikirlerimizi paylaşmak için toplandık. Her biri geleceğimizin yapı taşı oluşturan 11 atölyede sizlerin değerli katkılarıyla güçlü bir gençlik vizyonu oluşturmayı hedefliyoruz. Katılım sağlayan herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

Ardından konuşmasını yapmak için kürsüye gelen   Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, “ Gençler biliyorsunuz bilginin değişim hızı bence 21. yüzyılın en büyükleri. Bilginin değişim hıız. 15. Yüzyılda. O dönemlerde bakın bu çok önemli. Bilgiye ulaşmak, bir ayrıcalıktı Yani adam bilgiye ulaşıyorsa,  bilgi elde ediyorsa çok değerli bir insandır. Fakat arkadaşlar bugün dijital çağda yaşıyoruz. Yani ne demek bu? Bilgi saniyeler içerisinde milyarlarca insana ulaşıyor. Ancak bu hız gençlerde ilgi bolluğu oluşturuyor. Doğru mu? Bir bilgi bolluğu var. Ama aynı zamanda bilgelik yoksulluğu da oluşuyor. Bilgi, bolluğu var. Ama bir derinlemesine entellektüel bir derinlik, bilgelik yok. Peki sorun ne? Sorun ne öğreneceklerini öğrendikleriyle ne yapacaklar? Bakın Bugün dünyadaki bütün güçlü ülkelere bakın. Çok bilgili oldukları için değil, burada vurguladığım gibi bilgiyi nasıl kullanacaklarına yani inivasyona nasıl dönüştüreceklerini çok iyi biliyorlar. Onun için bilgiyi inovasyona dönüştüren ülkeler, dönüştürmeyen ülkelere dönüştüren insanlar, dönüştürmeyen insanları her zaman idare edecekler. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. Peki gençler neye bakıyor? Ben düşüyorum empati yapıyorum. Gençler artık bizim sözlerimize değil ayak izlerimize bakıyor. Konuşma dönemi bitmiştir. Şimdi yaşayarak ve göstererek örnek olmalıyız. Eğer sözlerimizle hayatlarımız tutarlı değilse gençlerimiz bizden uzaklaşıyor ve aramızda derin uçurumlar oluyor. Bugün en büyük sıkıntılarımızdan birisi bu. Hepimiz evlerimizde çocuklarımızla anlaşmazlıklar içerisindeyiz sebebi şudur;  Gençlerimizi anlamıyoruz. Gençler milli ve manevi değerlerden uzak değil. Gençler bizim sürekli onlara nasihat etmemizden, üstlenici bir tavırla onları yönlendirmemizden, söylediklerimiz arasında hiçbir uyum olmamasından rahatsızlar. O zaman toplumun gittiği yer neresi? Ona çok iyi bakman lazım. Bakın bugünkü aslı iki kelimeyle ifade et derlerse ben iki kelimeyi şöyle kullanırım. Haz ve hız asrı. Mesela Antik Roma’da lüks haz ve hız o toplumu çöküntüye götürdü.  Bugün de gençler çok hızlı tüketiyorlar. Ancak tatmin peşinde koşarken derinlikte ciddi anlamda zorlaşıyoruz. Sürekli tüketmek yeni bir şey tüketmek bir daha tüketmek sürekli bunun üzerinde gidip gelen bir sistem var. Peki biz Hazreti Mevlana'nın dediği gibi gençlerle bu anlamda nasıl bir diyalog kurmamız gerekiyor? Mevlananın dediği gibi ya olduğunuz gibi ği ya da gördüğümüz gibi olacağız. Fatih Sultan Mehmet, Akşemsettin gibi büyük rehberler tarafından dinlendi. Anlaşıldı ve desteklendi. İstanbul'un fethi bu güveni dinlemek, anlamak, hayatlarımızda örnek olmalı.Bugünkü Gençler sadece bilgi değil, kendilerini ifade edecekleri alanlar arıyorlar. Genç yaşında sorumluluk almak istiyorlar. Gençler kendi sözlerini söylemek, kendi kimliklerini inşa etmek istiyorlar. Onlara cesaret vererek bu zemini Hep beraber oluşturmalıyız.  Gençler benim istediğim gibi konuşuyorsa iyiler, beni eleştiriyorlarsa ya da bizim bir eksiğimiz buluyorsa kötüdür dediğiniz zaman gençler ile hiçbir şekilde iletişim kuramazsınız.” dedi.

Çalıştayda düzenlenen derslerde, gençlere afet yönetimi ve dayanıklılık konusunda önemli bilgiler aktarıldı. Bilim ve teknoloji derslerinde ise gençlere modern teknolojilerin kullanımı ve inovasyonun önemi anlatıldı. Çevre ve iklim konularında verilen dersler, gençlerin çevre bilinci geliştirmesine katkı sağladı.

YORUM EKLE